0

Eski Aşklar Böyleydi


Bir film alırsınız, acaba gerçekten sürükleyici mi diye düşünürsünüz.
Filme başlarsınız bir bakarsınız eski bir film veya eskiden yaşanan bir konuyu anlatıyor.
İzledikçe filme dalarsınız ve o yaşanmışlıklar size çok doğal çok insani gelmeye başlar.
Dinlediğiniz bir mp3 de aldığınız tat ile dinlediğiniz bir 45 lik plakta aldığınız tadı kıyaslamaya başlarsınız.
Dünya bu son yüzyıl içerisinde hem teknolojide hem sanayide hem de modern olma anlamında gelişti.
Peki gerçekten modern miyiz?
Hala sokaklara sigara atıyor,yerlere tükürüyor,hayvanlara eziyet ediyor... ve bunları eskiye göre daha sık yapıyoruz.
O zaman modernleşmiyor aksine yobazlaşıyoruz.
Neden eski yaşanmışlıklar daha değerli?
90'lar bile müthiş geçmişti.
Neden 2000 ile milenyum adı altında resmen saçma bir Dünya'ya merhaba dedik?
Aşklar bile eskiden daha doğaldı.
Şimdi sms aşkları facebook aşkları yaşanır oldu.
Mektup beklemek,sevgiliden gelen mektupları biriktirmek,aylarca postacı yolu gözlemek...
Bunlar romantik şeylerdi.
Şimdi postacı faturadan başka bir şey getirmiyor.
Telefona gelen smsler ise tamamen dijital ve anlamdan yoksun.
Mektubun kokusu olur..
Mektubu okurken yazan kişinin kalemi bastırmasından hafif tutmasına kadar çıkan izler ile içinde bulunduğu ruhu görebilirsiniz.
Ya gözyaşı? Mektubun en önemli unsurudur.
O bir damla bütün mürekkebi dağıtır.
Okuyan kişi ise okuduğu yerde o kısmı görünce dağılır...
Bunlar önemli şeylerdi...
Şimdi eski siyah beyaz aşklara götürüyorum sizi...
Filmlerdeki gibi,büyükannelerimiz büyük babalarımızın yaşadıkları gibi...



















0 yorum:

Yorum Gönder

Siguiente Anterior Inicio

Haftanın Sözü




Bir Kızılderili der ki; .
Yaşlılar konuşmaya başladığı zaman,
sessiz ol ve dinle!
- (Mohawk Kabilesi)) -